25 Mayıs 2016 Çarşamba

2105/DAMAT RÜSTEM PAŞA!


            TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. İzmir;10 Haziran 2013.DÜNYA LİDERİ ATATÜRK DÜŞMANININ DAMADI YENİ KABNİNEDE DE BAKAN OLMUŞ?!ALLAH DAHA BETER ETSİN?!25 Mayıs 2016.

PEÇEVİİBRAHİMEFENDİTARİHİNDEN                                                DAMAT RÜSTEM PAŞA!04 Mart 2016.Bir vesileyle  yeniden?!

Damatlar her zaman ve her devirde korunmaktadır. Çok ünlü bir fıkra vardır: Gariban dervişin birisi,ağzının suyunu akıtarak marketteki yiyeceklere bakarken, damat sahibi bir adam  marketten içeri girerek:”100 gram peynir bana,bir teneke peynir de damadıma,100 gram bal bana bir teneke bal da damadıma ….derken ,bizim Gariban müdahale etmiş:”Affedersiniz Beyim,sizin damat, damat olarak ne yapmaktadır*!?Adam gülerek:”Bizim Küçük kızı düzmektedir?’Deyince,OL GARİBAN YANITINI HEMEN PATLATMIŞ:”ULAN SALAK,ŞURADAN BANA 250 GRAM PEYNİR ALDA,SÜLALENİ DÜZEYİM?!”DEMİŞ?!DAMATLARIN GÖRKEMİ DİLLERE DESTANDIR.OKUYALIM:

         İbrahim Peçevi Efendi ya da Peçuyli İbrahim Efendi 1672 tarihinde Macaristan’da doğmuş bir Türkmendir. Anne tarafından Sokoloviç ailesine mensuptur.1620–1640 tarihleri arasındaki olayları diğer tarih kitaplarını da karıştırarak yazmıştır. GENÇ Osman olayını da bunun tarihinden öğrenmekteyiz.

        “Gerçekte, Türklerin yanına gitmek isteyen bir adam, sınırı geçer, geçmez, rüşvet kesesinin ağzını açmağa ve memleketlerini terk edene kadar da onu hiç kapatmamaya hazır bulunmalıdır. ORADA BULUNDUĞU SÜRECE ETRAFINA PARA SERPEREK VE BUNLARIN BOŞA GİTMİŞ OLMASI İÇİN DUA EDECEKTİR! Bousbeg’in Anıları S.38,Hüseyin Cahit Yalçın tercümesi,1555-1562 tarihleri arasında Avusturya İmparatorluğunun İstanbul Büyük Elçisi.

         Geçmişini bilmeyen hep çocuk kalır!”Marcus Tullius ÇİÇERO, Romalı Bilgin, Devlet adamı, Hatip ve Filozof.”Bir paket makarnaya ve masallara hemen inanır ve sürekli aldanır! Ostüzü.                                       

      Belgelere ve tarihi gerçeklere bakmadan Osmanlıyı geri getirerek Türkü ve Türklüğü yeniden ezdirmeye çalışanlara ne desek ve ne yazsak hükümsüzdür; çünkü arkalarında ulusal bilinçten yoksun çok cahil bir güruh vardır! Bir kere emir almışlardır; Mustafa Kemal Atatürk ile güzelliğin ve aklın zirvesine çıkan Türk Ulusu, köleleştirilen Müslüman uluslara örnek olmasın isteği var. Bir Osmanlı tarihçisinin Kanuni denilen Evlat ve Torun katilinin Damadı ve Sadrazamı olan Hırvat Rüstem Paşa için yazdıklarını aynen sizlere aktaracağım. Peçevi Tarihinden Rüstem Paşa:

         “Osmanlının mutlu devrinde rüşvetin adı, sanı yoktu. Rahmetli Rüstem Paşa Sadrazam iken, kamuda bu suç ile töhmet altında kalmıştı. Ama aldığı da Anadolu, Şam ve Mısır eyaletleri gibi yüksek beyliklerden Dört-Beş altın kadar bir paradan ibaretti. Onbeş yıl boyunca Beylerbeyliği elinde bulundursa da kendisinden bir şey istenmez, azledilmekten de korkmazdı. Çünkü aldığı bir rüşvet değil, ancak bir armağandı. Hatta Rahmetli, Ali Efendi tarihinde(Künhü’l-Ahbar)bunu hoşgörü yollu,”bir kez Erzurum Beylerbeyi ona Beş bin altın hediye göndermişti,”Erzurum’un buna gücü yetmez” diye bu paranın Üçte birini geri gönderdi.” Sözlerini yazmış! S.13.

         “Rüstem Paşa, Kölelikten gelmiş olup Hırvat soyundandır. Gerçi vücut yapısı bakımından  o kadar gösterişli değildi; ama akıl, düşünce ve hizmetleri, olgunluğu, ince terbiyesi, dindarlığı ve haramdan kaçmasıyla?! Padişah katında saygı ve sevgi kazanmıştı!  “Bu devlette rüşvetçiliği başlatan kendisi olduğu halde, hediyesi deftere bir kez kaydolunan mansıp sahipleri artık bir daha işten çıkarılmazdı. Kendisi rüşvetçiler arasında en çok insaf sahibi olanlardandı. Anlatıldığına göre, bir gün, Erzurum Beylerbeyi, at parası olarak, Beş bin altın armağan gönderir. Rüstem Paşa ise bu paranın üç binini alıp, iki binini geri çevirir:”O mansıbın bundan fazlasına gücü yetmez!”Der.

         “Rüstem Paşa hayrat ve hayır işleri için yaptığı bağışları, savaş zamanı harcamaları, Sultan Mihrimah için verdiği paralar sayılamayacak kadar çoktur”.EK: Bazı tarihçiler Mihrimah Sultana günde 2000 Duka altını verildiğini yazmaktadırlar.

         “Bununla beraber, öldüğü zaman hiç te azımsanmayacak bir servet bırakmıştır ki, bu malların defterini Tarihçi Ali Efendi; Kıbrıs’ta ölen Rahmetli Sinan paşa mecmuasından, o da Uzun Mehmet Paşa Cöngünden almıştır.”S.17/18.

         “Rahmetli Rüstem Paşa’nın Muhallefatı(Terekesi)”

         1-Güzel yazı ile Mushaf 8000,    

         2-Değerli taşlarla bezenmiş, ciltli Mushaf 130,

         3-Türlü kitaplar 5000,

         4-Memluk köle(Oğuz, Çerkez) 170,

         5-Atlas 2900,

         6-Deve 1160,

         7-Tülbent 80.000,

         8-Sağlam para 780.000 Akçe,

         9-Türlü Kaftan 5000,

         9-Altın Üsküf 1100,

         10-Kebe(Yük) 2009,

         11-Sayı 290,

         12-Cebe ve zırh 2000,

         13-Gümüş eyer 600,

         14-Altın işlemeli eyer 500,

         15-Gümüş özengi 130,

         16-Altın kakmalı kılıç 860,

         17-Altın kakmalı tolga 1500,

         18-Altıntopuz(soğancık) 100,

         19-Kepçili mücevher, dane 30,

         20-El astarı 476,

         21-Nakit ve külçe altın ve Ham para(yaklaşık olarak)1000 yük,

         22-Anadolu ve Rumeli’de çiftlik 1000 adet,

         23-Gümüş kütük 11.300.000 Akçelik.

         Rüstem Paşanın türlü halı, kilim ve ufak tefek eşyası                                                      

 İle daha başka hediye kap kacak gibi şeylerinin hesabı tutulmamıştır. Ulu Tanrı, ona Rahmet eyleye!”S.G.E. S.17-8/19

         Bazı kaynaklarda halılar deve yükü olarak gösterilmişti!

         Bazı politikacıların neden Osmanlılığın özlemi içinde olduklarını buradan anlamak mümkündür. Hata bir Cumhuriyet yargıcının:”Şeriat gelirse bana göre hava hoş. Kadı olarak ta görevime devam ederim!”Dediği basınımıza yansımıştı. Osmanlı adaletinde sopa cezası da vardı. En çok 39 sopa cezası verilirdi. Her sopa İçin de hükümlü sopa cezasını veren kadıya bir akçe ödemek zorundaydı! Bu Rüstem Paşa Hırsızı bugünkülerle karşılaştırılsa çok zavallı kalır! Bu Rüstem Paşa denilen Aşağılık Yaratık, Papaz Kızı RAKSALON/HÜRREM/İ,ile anlaşarak Şehzade Mustafa’yı ince bir kumpasla EVLAT,YEĞAN  VE TORUN  KATİLİ BİRİNCİ SOLİMANA ÖLDÜRTMÜŞLERDİR.ŞEHZADENİN SIRTINA BALTA VURARAK VE ÇELME TAKARAK  YERE DÜŞÜREN ZAL MAHMUT ADLI KATİL,Bu kahramanlığı nedeniyle aldığı ikramiye ile İstanbul’a ZAL MAHMUT CAMİSİNİ YAPTIRTMIŞTIR.BENCE BU CAMİ HEMEN YIKILMALIDIR.

 

 

 

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi